Meme sağlığında birçok farklı teşhis yöntemi bulunmaktadır. Bunların biri birilerine farklı üstünlükleri olmakla birlikte birkaçının birlikte yapılması ile erken teşhis olasılığı artmaktadır. Genel olarak önerilen, her kadının her adet döneminde kendi kendisini muayene etmesi, her yıl uzman bir hekime muayene olması ve 40 yaşından sonra her yıl mamografi çektirmesidir.
20 yaşını geçen her kadının adetinin bittiği tarihten sonra ilk hafta içinde kendisini muayene etmesi önerilmektedir. Adet görmeyen kadınların da ayın belirli bir günü kendilerini muayene etmeleri önerilmektedir
Kendi kendini muayene nasıl yapılır?
Kendi kendini muayene iki şekilde yapılır. Önce gözleyerek yapılır sonra elle yapılır
Gözleyerek yapılan muayene
Belden yukarısı çıplak olacak şekilde bir aynanın karşısına geçilir
Her iki kol aşağı sarkacak şekilde bakılır.
Her iki kol yukarı kaldırılarak bakılır
Her iki el bele bastırılarak bakılır
Her iki el bele bastırılırken öne doğru eğilerek bakılır
Bu pozisyonlarda her iki meme inceleni; bu inceleme sırasında
Meme derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği
Meme başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması
Memede veya meme başında içeri doğru çekinti olması
Meme başlarının pozisyonlarında değişiklik
Memenin şeklinde değişiklik araştırılır.
Elle yapılan muayene bulguları
Elle yapılan muayene sırasında muayeneyi elin 2.3.4 parmakları ön yüzleri kullanılır.
Düz bir yatağa uzanılır. Hangi taraftaki meme muayene edilecek ise o taraftaki el ense altına yerleştirilir. Diğer ile muayene yapılır (bakınız broşür)
Bir hekim tarafından yapılan muayeneye fizik muayene denir. Hastanın hikayesinin alınması, muayenenin yapılması, gerekirse bazı tetkiklerin yapılmasına fizik muayene denir. Bu sayede hastanın sorunu ile ilgili teşhis konur ve gerekirse tedavi verilir. Genelde tüm vücut bulgularına bakılmakla birlikte eğer sorun belli bir sistem veya organa ait ise daha çok bu sorun incelenir.
Mamografi çekilmesinin yanı sıra uzman bir hekim tarafından meme muayenesinin de yapılması meme kanserinin erken teşhisi açısından önem taşımaktadır. Bazı meme kanserleri nadir de olsa mamografi ve ultrason ile teşhis edilememektedir, bu nedenle mamografinin yanında fizik muayenenin de yapılması önerilmektedir.
Kaynakların kısıtlı olduğu ülkelerde mamografi ile tarama yapılma olanağı yoksa, sadece uzman bir sağlık çalışanı tarafından fizik muayene yapılarak meme kanseri taramaları yapılmaktadır. Fakat günümüzde kabul edilen en önemli meme kanseri tarama yöntemi mamografidir.
Risk taşıyan tüm kadınların, mamografinin yanı sıra fizik muayenenin de birlikte yapılması önerilmektedir.
Başvurduğunuz hekim tarafından muayene edildikten sonra teşhis için bazı ek tetkikler gerekebilir. Meme için yapılan ek tetkiklerin başında mamografi gelmektedir. Mamografi memenin röntgen filminin çekilmesidir Memenin 2 tabaka arasında sıkıştırılması ile çekilen mamografi, kadınlar arasında çok ağrılı bir yöntem olarak bilinir. Doğru ve tecrübeli bir radyoloji teknisyeni tarafından çekilen mamografinin, hiçbir zaman dayanılmayacak kadar ağrılı olmaması gerekir. Mamografiyi çeken teknisyenin bilgili ve tecrübeli olması, çekilen mamografinin kalitesi açısından da büyük önem taşır.
Mamografinin en önemli özelliği ise çok hassas bir teknik olmasıdır. 40 yaş üzerindeki tüm kadınlarda, meme ile ilgili yakınması olsun veya olmasın her yıl mamografi çekilmesi, erken teşhis açısından büyük önem taşır. Mamografi, meme kanseri toplu taramalarında en geçerli yöntem olarak kabul edilmektedir.
Mamografi hangi yaşlarda çekilir?
Sağlık Bakanlığı Mamografi çektirmeye 50 yaştan sonra başlanmasını önermektedir.
Ağustos 2007 yılında Türkiye’de meme sağlığı konusunda uzmanlaşmış bilim adamlarının bir araya gelerek yaptıkları Ulusal Meme Kanseri Konsensus Toplantısı’nda mamografi çektirmeye 40 yaşından itibaren başlanması önerilmiştir.
Amerikan Kanser Enstitüsü mamografi çektirmeye 40 yaşından itibaren başlanmasını önermektedir.
40 yaş altında özel bir neden olmadıkça mamografi çekilmez. Bunun sebebi genç kadınlarda meme dokusunun yoğun olması nedeni ile yeterli bilgi vermemesidir.
Mamografi ne zaman çektirilir?
Mamografi çekilirken meme, iki tabaka arasında birkaç saniye hafifçe sıkıştırılır. Bu nedenle memelerin en az hassas olduğu zamanda mamografi çekilmesi, özellikle memeleri ağrılı kadınlara önerilmektedir. Adet bitimini takip eden hafta, memelerin hassasiyetinin en az olduğu zamandır. Ayrıca adet bitimini takip eden hafta, hormonal nedenlerle memelerin şişliği en alt düzeydedir ve bu sırada daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu sebeplerden dolayı herhangi özel bir durum olmadıkça, mamografi çekiminin, adetin bitimini takip eden haftada yapılması önerilmektedir.
Mamografi çektirmeye giderken nelere dikkat etmeli?
Mamografi çekilirken belden yukarısı çıplaktır. Bu nedenle çekime gelirken iki parça elbise giyilmesi önerilir. Bu sayede çekim sırasında belden üstü kolaylıkla çıkartılabilir. Filmi etkileyebileceğinden, koltuk altlarına deodorant, talk pudrası, losyon gibi şeyler sürülmemelidir.
Mamografi ile alınan ışın zararlı mıdır?
Mamografi ile ilgili korkulardan birisi de mamografi çekilirken alınan ışınların kanser oluşturma korkusudur. Günümüzde çağdaş teknoloji ile üretilen mamografi cihazları ile alınan ışın dozu çok düşüktür. Mamografi çekimi ile alınan ışın dozu, normalde birkaç ayda içinde bulunduğumuz çevreden aldığımız radyoaktif ışın dozuna eşittir. Buna rağmen mamografi cihazının düzenli olarak kalite kontrolü yapılmalı, ışın dozları ölçülerek ayarlanmalıdır. Bu nedenle düzenli mamografi cihazı kalite kontrolü yapılan merkezlerde çekilen mamografi ile daha az ışın dozu alınır ve riskiniz daha da azalır.
Meme Tetkikleriniz İçin Nasıl Bir Radyoloji Uzmanı?
Meme sağlığında teşhis aşamasında büyük önem taşıyan mamografi ve ultrason çekimleri ve bu tetkiklerin değerlendirilmesi de radyoloji dalında farklı bir uzmanlaşmayı gerektirmektedir. Günlük çalışması içinde sadece mamografi ve meme ultrasonu değerlendiren bir radyoloji uzmanı, mutlaka konusunda diğer radyoloji uzmanlarından daha yetkin olacaktır. Bazı batı ülkelerinde yıllık belirli sayı üzerinde meme tetkiki değerlendirmeyen radyoloji uzmanlarının meme sağlığı konusunda çalışmasına izin verilmemektedir.
Mamografide kalite kontrolü nedir?
Mamografi çok hassas bir teknik olduğu için filmi çeken cihazın fiziksel kalibrasyonundan, filmin banyo suyunun ısısına kadar bir dizi fizik parametre ölçülüp uygun şekilde ayarlanmaz ise, bir toplu iğne ucu büyüklüğündeki kireç çökeltisi görülemez ve meme kanserinin ilk bulguları atlanabilir.
2002 yılında başlayan bir Avrupa Birliği projesinde yer alan merkezimizde günlük ölçümler yapılmaya başlandı. Her gün ölçülen 9 ayrı fizik parametre Brüksel’de bulunan Leuven Üniversitesi Avrupa Birliği Mamografi Kalite Kontrol Merkezi tarafından günlük olarak izlenmeye alındı. Yapılan özverili çalışmalar sonucu Merkezimize Avrupa Birliği Mamografi Kalite Standartları’na uygunluk belgesi verildi. Günümüzde AB ülkelerinde bu belgeyi taşımayan merkezlerin çalışmasına izin verilmezken ülkemizde bu belgeyi taşıyan tek merkez Türkiye Meme Vakfı merkezidir.
Mamografi raporunun değerlendirilmesi
Mamografi raporunuzda kullanılan bazı terimler aşağıda açıklanmıştır
Mikrokalsifikasyon
Mamografide en sık görülen bulgulardan birisi mikrokalsifikasyondur. Mikrokalsifikasyonun anlamı küçük kireç çökeltisi demektir. Mamografide görülen mikrokalsifikasyonların sebebi genellikle memedeki fibrokistik değişikliklere bağlıdır. Bazı durumlarda da meme kanserinin en erken bulgusu olarak ortaya çıkabilirler.
Dens Meme Yapısı
Meme dokusu bazı bölgelerde daha yoğundur, bu mamografide beyaz sahalar şeklinde görülür. Diğer memede olmayan yoğunluk bazı durumlarda bir kanser bulgusu olabilir.
Spikül Oluşturan Oluşum
Mamografide etrafa çıkıntılar yapan düzensiz beyazlıktır. İyi huylu bir oluşumun göstergesi de olabilir. Bazı durumlarda bir kanser bulgda olabilir. Eğer beraberinde mikrokalsifikasyon da varsa bu daha çok bir kanser bulgusu olabilir.
Düzensiz Sınırlı Oluşum
Mamografide saptanan bir oluşum eğer sınırları belirgin ve düzenli ise iyi huylu bir oluşum olma olasılığı daha fazladır. Eğer sınırları düzensiz ise kanser bulgusu olabilir. Eğer beraberinde mikrokalsifikasyon da varsa bu daha çok bir kanser bulgusu olabilir.
Asimetrik Değişklik
Genelde her iki memenin görüntüsü mamografide simetrikdir ( birbiri ile aynı). Eğer bu görüntü simetrik değil ise bu normal bir farklılık ta olabilir, bir kanser bulgusu da olabilir
Mamografide BI-RADS sınıflandırması nedir?
Bazı mamografi raporlarında BI-RADS sınıflandırması şeklinde bir bölüm vardır. Bu sınıflandırma yöntemi raporun tüm dünyada aynı standartlara sahip olması için kullanılır.
Ultrason nedir?
Ultrason, ses dalgalarının farklı yansıması ile elde edilen görüntüleme yöntemidir. Elde tutulan küçük bir aygıt memenin üzerinde hafifçe gezdirilir. Bu sırada memeye ses dalgaları gönderilir. Yansıyan ses dalgaları bir ekran üzerine aktarılır. Farklı yansımalardan oluşturulan görüntüler ile memenin içindeki oluşumlar değerlendirilir
Ultrason hangi durumlarda gereklidir?
Memede en sık kullanılan görüntüleme yöntemlerinden birisidir. Tüm yaşlardaki kadınlarda kullanılabilir. Özellikle genç kadınların meme dokusu daha yoğun olduğu için mamografi yerine tercih edilir. Ultrasonun hiçbir zararlı etkisi yoktur; bu nedenle gebelerde de kullanılabilir
Ultrason ile ne tür bilgiler elde edilir?
Ultrason ile memede tespit edilen kitlenin yapısı hakkında birçok bilgi edinilebilir. Özellikle kitlenin kist mi, solid kitle mi olduğunun ayırt edilmesinde en önemli yöntemdir. Ayrıca kitlenin çevresinin düzenli olup olmaması, kitlenin içyapısının düzenli olup olmaması(homojen-nonhomojen) gibi özellikler ile kitlenin kanser olup olmadığı konusunda bilgi verir
Doppler ultrason nedir?
Bazı görüntüleme merkezlerinde özellikle doppler ultrason gibi farklı bir terim duyabilirsiniz. Bu aslında standart bir ultrason cihazıdır. Bu cihazların tek farkı, kitledeki kanlanmanın durumunun da değerlendirebilir (doppler özelliği) olmasıdır. Özellikle kanlanması artmış olan kitlenin kanser olma olasılığını artırır veya bu kitle kanser olmasa bile büyüyecek anlamını taşır.
Mamaografi yerine ultrason çekilebilir mi?
Mamografinin nispeten ağrılı olması ve bazı kadınların radyasyon korkusu nedeni ile çoğu kez kadınlar mamografi yerine ultrason yaptırmayı tercih ederler. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Mamografi memenin esas görüntüleme yöntemidir. Ultrason ise mamografide gözlenen şüpheli oluşumların daha detaylı incelenmesi için kullanılır. Ayrıca mamografide gözlenen bazı kanser bulguları (mikrokalsifikasyonlar) ultrasonografide gözlenmeyebilir.
Ultrason hangi durumlarda gerekir?
Meme ultrasonu mamografide ileri derece yoğun görüntü veren kadınlarda ek tetkik olarak başvurulan bir yöntemdir.
Bazı durumlarda mamografide karar vermek güç olabilir. Bu kadınlarda meme ultrasonuna başvurulur.
Genç kadınlarda memede şüpheli bir bulgu varsa çoğu zaman mamografi ile yeterli bilgi edinmek güçtür(genç kadınların meme yapısı yoğun olduğu için yeterli bilgi vermez). Meme ultrasonu genç kadınlarda başvurulan en iyi görüntüleme yöntemidir.
Gebe kadınlarda mamografi çekilmesi sakıncalıdır(özellikle ilk 3 ay). Bu kadınlarda meme ultrasonu çekilir.
Memenin büyütülmesi için silikon(protez) kullanılmış ise bu kadınlarda da mamografi çekilir; fakat mutlaka ek olarak meme ultrasonu çekilmelidir.
Memenin içinde şüpheli bir oluşum saptanırsa bazı durumlarda şüpheli oluşumdan parça almak gerekebilir. Ultrasonun en önemli kullanım alanlarından birisi de budur. Ultrason yapılırken şüpheli oluşumun içine iğne ile girilir. Bu sırada hem şüpheli oluşum hem de iğne ekranda görülebilmektedir. Bu sayede iğne ile doğru yerden parça alındığı gözlenebilir. Aksi halde alınan parçanın doğru yerden olup olmadığı anlaşılamaz.
Ultrason raporunuz
Meme ultrason raporunuzda bazı terimler ile karşılaşacaksınız
Basit kist
Kistin çeperi düzgündür. İçindeki sıvı homojen( düzenli aynı yapıda) yapıdadır. Kitlenin damarlanmasında artış yoktur. Basit kist hiçbir zaman kansere dönüşmez: bu nedenle takip edilmesine gerek yoktur.
Komplike kist
Bazen birkaç kist bir araya gelerek üzüm salkımına benzer bir görüntü oluşturur: veya bir kist içinde farklı kompartımanlara bölünmüş olarak görülebilir. Bu tip kiste komplike kist denir. Bu grup kistin 6 ay ara ile birkaç defa ultrason takibi önerilmektedir.
Çeperinde boşluğa çıkıntı olan kist
Basen kistin duvarından kist içine doğru bir çıkıntı olabilir (intramural protruzyon). Bu durumda mutlaka parça alınarak kanser yönünden araştırılması gerekir.
Yoğun içerikli kist
Bazen kist içindeki sıvı aşırı derecede yoğun olabilir. Bu durumda içi sıvı dolu mu yoksa hücre dolu solid kitle mi ayırımı yapılamamaktadır. Bu nedenle kısa aralıklar ile takip edilmesi önerilmektedir.
İç yapısı düzensiz kist
Bazen kistin içine kanama olabilir veya içinde doku artıkları olabilir. Bu ultrason görünümünde homojen olmayan bir yapı görüntüsü verir. Bu kistlerdin de incelenmesi ve takip edilmesi gerekli olabilir.
Solid kitle
Ultrasonda saptanan oluşum içi hücre dolu bir yapıda olabilir. Buna solid kitle diyoruz
(bakınız solid kitle)
Düzensiz sınırlı lezyon
Ultrasonda saptanan oluşumun (kist veya solid kitle) bazen çevre yapısı düzensiz görünümde olabilir. Bu oluşuklar duruma göre takip edilir veya biyopsi gerekebilir.
Vaskülarizasyon artışı
Ultrason yapılırken kitledeki kanlanmanın durumunun da değerlendirebilir (doppler özelliği). Kanlanmanın artması kitlenin kanser olma olasılığını artırır veya bu kitle kanser olmasa bile büyüyecek anlamını taşır.
Lenfbezi (LAP=lenfadenopati)
Lenf bezi sistemi vücudun savunma mekanizmalarından birisidir. Bu nedenle meme içinde bulunması normaldir. Ultrasonda eğer lenf bezi yapısı normal bulunmaz ise araştırılmalıdır.
Manyetik alanların kullanıldığı bir görüntüleme yöntemidir. Radyasyon içermez. Bu nedenle her durumda kullanılabilir. Damardan verilen bir maddenin meme dokusu ve memedeki oluşumlar tarafından farklı tutulmaları izlenerek oluşum hakkında bilgi edinilir. Mamografiye yardımcı bir yöntemdir. Pahalı bir yöntemdir. Meme MR incelemesi mutlaka bu konuda uzmanlaşmış bir hekim tarafından yapılmalıdır. MR hiçbir zaman mamografiye bir üstünlük sağlamaz bu nedenle mamografi yerine MR çektirmek doğru bir yaklaşım değildir.
Kimlere MR çekilmesi gereklidir
1-Silikon protez kullanılarak meme büyütme ameliyatı olmuş kadınlarda tarama sırasında kullanılabilir.
2-Bazı kanser şüphesi olan durumlarda biyopsinin yapılıp yapılmaması kararının verilmesinde kullanılabilir
3-Meme kanseri saptanmış kadınlarda eğer korucu meme ameliyatı yapılacak ise birden fazla odak olup olmadığının araştırılmasında kullanılır.
4- Genç kadınlarda eğer meme dokusu çok yoğun ise mamografi yeterli bilgi vermiyorsa kullanılır.
5- Memede bir kitle saptanmış ise ve mamografi ve ultrasonda bir bulgu yok ise kullanılabilir
6- Genetik olarak veya ailesel olarak meme kanseri riski yüksek kadınlarda kullanılabilir.
7- Koltuk altında bulunan lenf bezlerine kanser hücrelerinin atlayıp atlamadığının araştırılmasında kullanılabilir.
8- Memede daha önce yapılmış ameliyatlara ait yara dokusunun(skar dokusu) kanser olup olmadığının araştırılmasında kullanılabilir.
9- Silikon meme protezi kullanılmış kadınlarda silikonun patlayıp patlamadığının araştırılmasında kullanılabilir.
10- Metastaz araştırılmasında kullanılabilir.
En yeni kanser teşhis yöntemlerinden birisidir. Hala araştırma, geliştirme safhasındadır. Enjeksiyon ile radyoaktif bir madde verilir. Kanser hücreleri diğer hücrelerden daha hızlı üredikleri için aktif hücrelerdir ve bu radyoaktif maddeyi diğer hücrelerden daha önce ve hızlı bir şekilde tutarlar. Bu yöntem ile aktif hücrelerin (muhtemel kanser hücreleri)yerinin tespit edilmesini sağlanır. Bu aktif hücrelerin yeri daha sonra farklı teknikler ile araştırılarak kanser var mı yok mu araştırılır.
Pet daha çok hangi durumlarda kullanılır?
Vücudun başka bir yerine kanserin sıçrayıp sıçramadığının araştırılması
Lenf bezlerine kanserin atlayıp atlamadığının araştırılması
Kemoterapi ve radyoterapi sonrasında tümörün yok olup olmadığının araştırılması
Genellikle en yeni tekniğin en iyi olduğu gibi yanlış bir inanış vardır. Yukarıda belirtilen durumlar dışında Pet, mamografi veya ultrason yerine kullanılmaz, meme kanseri tarama yöntemi değildir.
Yukarıda bahsedilen yöntemler ile memede bir sorun olup olmadığı, varsa kanser olup olmadığı araştırılır. Eğer kanser şüphesi oluşturan bir durum varsa saptanan oluşumdan hücre örnekleri alınarak mikroskop altında inceleme yapılarak kesin teşhis konur. Oluşumdan hücre örneklerinin alınmasına biyopsi denir. Kanser teşhisinin kesin konabilmesi için mutlaka biyopsi yapılması zorunludur. Biyopsi dışında hiçbir yöntemle kesin teşhis koymak mümkün değildir.
Çeşitli biyopsi teknikleri vardır
İnce iğne biyopsisi
Saptanan oluşum ele hissediliyorsa bildiğimiz bir enjektör iğnesi hissedilen oluşuma birkaç defa saplanarak oluşumdan hücre örnekleri alınır ve bu hücreler mikroskop altında incelenerek kanser hücrelerinin olup olmadığı araştırılır. Çok basit bir yöntemdir.
Eğer saptanan oluşum elle hissedilmiyor ise, meme ultrasonu yapılarak ultrasonda oluşum saptanır ve iğne ile görüntü altında oluşuma girilerek hücreler alınır. İnce iğne ile yapılan biyopside alınan hücreleri inceleyen patoloji uzmanının bu yöntem ile ilgili olarak özel eğitim görmüş olması gerekir.
İnce iğne biyopsisi her ne kadar kolay ve ucuz bir yöntem olsa da, eğer hücrelerde yapılan incelemede kanser sonucu bildirilmemiş ise, bu oluşumun kesin kanser olmadığı anlamına gelmez. Çünkü iğne ile oluşumun birkaç yerinden örnek alınmıştır. Eğer sonuç kanser olarak bildirilmiş ise kesin kanser teşhisi konur. Bu girişim ile oluşumun sadece kanser olup olmadığı konusunda bilgi alınabilir; bunun dışında kanserin diğer özellikleri hakkında bilgi almak mümkün olmaz.
Kalın iğne biyopsisi (Tru- cut)
Aynı işlem özel bir iğne ile yapılır. Biraz daha kalın bir iğnedir. Özel bir tabancanın ucuna takılan iğne, bir mekanizma ile oluşumun içine girip çıkarak nispeten biraz daha büyük parçalar kopartılarak hücre örnekleri alınır.
İnce iğne gibi elle hissediliyorsa doğrudan kitlenin içine girilerek, yoksa ultrason altında oluşum gözlenerek içinden parça alınmaktadır.
Bu yöntemle de eğer sonuç kanser olarak bildirilmemiş ise kesin kanser olmadığı anlamına gelmez. Bu yöntem ile kanserin diğer özellikleri konusunda da bilgi alınabilir.
Cerrahi biyopsi
Ameliyat ile oluşuma ulaşılır, bir kısmı veya tamamı çıkartılarak incelenir. Bu yöntem ile tüm oluşumun incelenmesi mümkün olduğu için kesin sonuç alınır.
Hangi tip biyopsi yapılacağı, hangi hasta için hangisinin daha uygun olacağına hekiminiz karar verecektir.
Biyopsi sonuçları
Her meme kanseri birbirinden tamamen farklıdır. Tamamen farklı özellikler taşır. Biyopsi sonucu oluşumun kanser olup olmadığının yanı sıra ne şekilde davranacağı konusunda da bilgi almak mümkün olur (İnce iğne biyopsisi sonucu sadece kanser olup olmadığı konusunda bilgi alınabilir)
Biyopsi sonuçlarının değerlendirilmesi
Bakınız patoloji sonuçları